Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatim degisti. Orhan Pamukun coskulu, lirik ve sihirli romani Yeni Hayat bu sözlerle basliyor. Okudugu bir kitaptan sarsilarak etkilenen, sayfalardan neredeyse fiskiran isiga bütün hayatini veren ve kitabin v ...
Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatim degisti. Orhan Pamukun coskulu, lirik ve sihirli romani Yeni Hayat bu sözlerle basliyor. Okudugu bir kitaptan sarsilarak etkilenen, sayfalardan neredeyse fiskiran isiga bütün hayatini veren ve kitabin vaat ettigi yeni hayatin pesinden kosan genc bir kahramanin olaganüstü hikayesi bu. Kitabin etkisiyle asik oluyor, üniversite ögrenciliginden uzaklasiyor, Istanbuldan ayriliyor, bitip tükenmeyen otobüs yolculuklarina cikiyor, tasra sehirlerine dogru savruluyor. Onunla birlikte ve ayni hizla sürüklenen okuyucu, kahramanin okudugu kitabi degil, basindan gecenleri izleyerek bize özgü bir hüznün ve siddetin ta kalbinde buluyor kendini. Siyah-beyaz televizyonlu kahvelere, video seyredilen otobüslere, trafik kazalarina, siyasi kumpas ve cinayetlere, bayi örgütlerine, paranoyakca kuramlara, saat kadar dakik muhbirlere, kaybolan eski esyalarin siirine ve tasranin öfkesine uzanan bu harikulade yolculuk, Orhan Pamukun cagdas dünya romaninin en özgün yaraticilarindan biri oldugunu bir kere daha kanitliyor. Bir yandan Hayatin, Essiz Anlarin, Ölümün, Yazinin, Kazanin sirlarina, bir yandan da cocuklugun resimli romanlarina, bir belirip bir kaybolan arzu melegine ve Dantenin, Rilkenin siirlerine acilan benzersiz bir roman. Hayatla okumanin kesistigi alanda seyreden ve her sayfada katman katman genisleyen sarsici bir yol hikayesi.
We are using technologies like Cookies and process personal data like the IP-address or browser information in order to personalize the content that you see. This helps us to show you more relevant products and improves your experience. we are herewith asking for your permission to use this technologies.