Cezmi Kardelen kısa bir an durakladı. Sonra bitkin ve yorgun bir eda ile mırıldandı: “Burada bir cinayet işlendi. Önce maktulü sana göstermek istiyorum. Sonra seninle özel bir konuşma yapacağız.”
Cinayet vakaları zaten Altan'ın ...
Cezmi Kardelen kısa bir an durakladı. Sonra bitkin ve yorgun bir eda ile mırıldandı: “Burada bir cinayet işlendi. Önce maktulü sana göstermek istiyorum. Sonra seninle özel bir konuşma yapacağız.”
Cinayet vakaları zaten Altan'ın asli göreviydi. Bunun şaşılacak hiçbir yanı yoktu ama davet edilişindeki şekil huzurunu şimdi biraz daha kaçırmıştı. Cezmi Kardelen ona koridora bakan, kapısı açık ama ışığı sönük bir odayı işaret etti. Birlikte yürüdüler. Oda kapısının önünde Başsavcı bir adım öne geçerek duvardaki elektrik butonuna bastı. Karanlık oda bir anda ışığa boğuldu.
Başkomiser'in ilk gördüğü şey atlas kumaşların örttüğü yataktaki kanlı erkek cesediydi. Alışkanlıkla cebinden çıkardığı plastik eldivenlerini takarak karyolaya yaklaştı. Öldürücü darbe adamın başına indirilmişti. Sol şakağı adeta içine çökmüştü. Hemen yanı başında yastığın kenarında, yine kana bulanmış ufak tunç bir heykelcik duruyordu. Altan cesede önce uzaktan baktı. En fazla yirmi beş ile otuz yaşları arasında olmalıydı ve ceset çırılçıplaktı.
We are using technologies like Cookies and process personal data like the IP-address or browser information in order to personalize the content that you see. This helps us to show you more relevant products and improves your experience. we are herewith asking for your permission to use this technologies.